Instagram
Facebook
Youtube
Uzman makaleleri
çocuğunuzun geleceğini
birlikte planlayalım!
Eğitim Danışmanı
Çocuğunuza bölgenizdeki en iyi kreşi bulmak ve en iyi Eğitimi almasını sağlamak için Danışmanlarımızdan faydalanın!
BENİ ARAYIN

Çocuk gelişiminde okul öncesi eğitimin önemi

Çocuk gelisiminde okul öncesi eğitimin önemi

Okul öncesi eğitim çocuğun doğumundan okula başlama çağına gelene kadar devam eder. Aileyle başlayan eğitim sürecini, kreş anaokulu ve ilk okul takip eder.
İlkokula başlama yaşı bazı ulkelerde degisiklik gösterse de bizim ülkemizde 69ncu ayını tamamlayan çocuklar ilk okul öğrenimine başlayabilirler.

Cocuklarin ilk eğitimi aile içinde başlar.

Çocuk ilk olarak fiziksel becerilerini keşfederek öğrenme serüvenine katılır.
Kendi sesine tepki verme,etrafı algılamaya çalışma,farklı ortamlari tanıma ve huzursuz olma, zamanla aile bireylerini ayırt etme gibi uzun bi yolculugun başlangıcını doğası gereği oluşturmaya başlar. Çocugun eğitim başlangıcında ailesinin rolü oldukça büyüktür. Aile bireyleri bu sürece zamanla müdahale ederek katkıda bulunur. Çocukların öz bakımlarının yani sıra onların kişisel gelişimlerine de katkıda bulunacak aktivitelere yönelirler.
Çocukla oyun oynamak, oyuncaklarını,renkleri tanıtmak, kitap okumak gibi gibi faaliyetler gelişimine oldukça faydalidir. Yapilan araştırmalara göre özellikle çocuğa kitap okumanin çocuğun dil ve dinleme becerilerini geliştirdiği,daha çabuk konusma ve daha uzun cümleler kurabildigi de araştırma sonuçları arasındadır. Cocugun dikkatini çekebilecek sesli ve renkli nesnelerle çocuğa bı amac sağlanır ve harekete geçmesi teşvik edilir. Emekleme ve hareket yetisini farkeden cocuk, amaca ulaşmak için cabalar. Surunerek nesneye ulaşma,ellerini ve kollarını uzatma,dizlerinin üzerinde ilerlemeye çalışma gibi fiziksel hareketlere yönelir.
Bu gibi öğretiler cocuklarda zamanla tutma,sıkma,çekme gibi hareketlerin fazlaligiyla kas gelisimine katkıda bulunur, zihinsel ve fiziksel koordine sayesinde harekete geçen çocuğun motor gücü gelismis olur. Ve zamanla Emekleme,dönme,salınma,tutma ve tutunma gibi hareketleri yapmasini sağlayacak kasları daha da gelişir ve bu yolculuk artık ayağa kalkma, koşma ve dengede kalabilmeyle başarıya ulaşmış olur. Böylece çocuk ailedeki ilk öğrenme başlangıcına başarılı bir giriş yapmış olur. Fiziksel gelişimini zamanla daha da tamamlayacak olan çocuk için sıra sosyal çevresini tanıma algılama seçme ve tepki verme kısmına gelmiştir. Renkleri tanıma, algılama,etrafındaki cisimlere tepki verme,isimlerini soyleyebilme,isteyebilme huzursuz olduğu durumu belli edebilme gibi tepkilerle gelişimi normal bi düzeyde ilerler. Tüm bunları öğrenirken çocuk Aile ve sosyal çevresinde ruhunu besleyecek gelişimine katkıda bulunacak duyguları da öğrenmeye başlar. Anne babasının çocuğun hayatı keşfetme kendini tanıma sürecine yarattığı olumlu etkiyide farkeder ve hisseder.Hayata gözlerini açtığı ilk andan itibaren sevgi ve şefkat duygusunu ailesinden öğrenir,zamanla aile fertlerini tanir ve bağlılık duygusu oluşur. Gelişimini tamamlamaya çalıştığı dönemdeki aile desteği çocuğun manevi dunyasinda sağlam bir yer edinir. Tamamlanan bu duyguların ise cocuklarin gelisiminde yadsınamaz bir gerçek olduğu bircok çocuk yazarı ve pedagoglar tarafından her fırsatta ifade ediliyor. Çocuklarin ilerleyen yaşlardaki başarılarinin akademik kariyerlerinin yanı sıra, aile içinde tamamlanmis duygularının da oldukca etkili oldugu vurgulanmaktir.
 

Çocuklarda 0 ile 6 yaş aralığı öğrenme de altın çağini olusturur.

Bu yaş araligi çocuklar icin hem fiziksel hemde ruhsal doygunluga ulaşacakları, kendi benliklerini oluşturmalarında büyük izler birakilacak bir dönemdir. Ailede başlayan ilk öğrenim zamanla dışaridan takviyelerle daha da sağlamlaştırılir. Günümüzde kadınlarında çalışma hayatında aktif rol almasıyla ve eğitime verilen önemin artmasiyla birlikte çocuklar için bakım evleri,kresler,anaokulları öğrenmelerine gelişimlerine destek olabilecek kurumların varlığını zorunlu hale getirmistir. Kreş ve anaokulunu birbirinden ayıran özellikler hitap ettikleri yaş grubu ve bağli olduklari kurumlardir. Günümüzde kreşlere 0-2 yaş araliginda çocuklarin eğitimi için devam edilirken,anaokulu ise 36-68 aylik çocukların eğitimine devam edilir. Özel ve devlete bağlı olarak kurulabilirler. Kreşler Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına anaokulları ise Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlardır. 
Özellikle çalışmak zorunda olan anne babalar için büyük bir kolaylık olan bu kurumlar çocuklar içinde gelişimlerinin büyük bir parçasını oluşturmaktadır. Aile fertlerinin çalışmak zorunda oldukları için yarım kalan gelişim süreçlerini bu tarz kurumlarda çocuklar rahatlıkla tamamlar. Bu kurumlarda çocukların yeme, içme, giyinme tuvalet gibi ozbakimlarinin yanı sıra kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak eğitimler de verilir. Aileden ayrı kaldıkları evleri dışında bir başka yerde bulanacaklarindan kendi başlarına kalabilmeyi öğrenecek ve zamanla özgüven kazanacktir. Birden fazla çocukla bir arada olmalarından dolayı paylaşma,iletişim,arkadaşlık duyguları da gelişir.
Oynanan oyunlar sayesinde başarıya ulaşabilmek için çaba sarfetmeyi,mücadeleyi ve sportif aktivitelere katılım sağlamayı öğrenirler. Arkadaslariyla sosyal olmayı grup çalışmalarıyla isbirligi yapabilmeyi ve ayrilik yaşadıkları konularida uzlaşma ortamı sağlamayı öğrenirler. Bu kurumlarda Özel Kreş ve Anaokulları yapılan etkinliklerde,grup çalışmalarına katılabilmeyi,fikirlerini toplum içinde özgürce ifade edebilmeyi ve ileride yonebilecekleri meslek özelliklerini keşfetmeyi sağlarlar.Böylece aile başlayan eğitiminde etkisiyle birlikte, bu kurumlar sayesinde mental ve fiziksel olarak daha sağlıklı nesiller yetişmiş olacaktır.
Yazar: Esra Bektaş Özgür - Ozelkresim.com / Eğitim Danışmanları Ekip Lideri.
Yorum Yap
Toplam 0 Yorum Bulunuyor.
Yorum Gönder
Kilitliparketasi.com | Kilittasifiyati.com | nnchaber.com | KenetCatiAnkara.com

MENÜ